subject 1
i. 1. (hükümdarlığa tabi olan) vatandaş: a British subject Britanya vatandaşı. 2. konu, mevzu. 3. (okul, lise veya üniversitede belirli bir bilim dalına ait) ders: I´m taking three subjects this fall: English, math, and chemistry. Bu sonbahar üç derse gireceğim: İngilizce, matematik ve kimya. 4. hedef; kurban; kobay: He was the subject of her vindictiveness. Kinciliğinin hedefiydi. Whom are you going to make the subject of your experiment? Kimi, deneyinizin kobayı yapacaksınız? 5. dilb. özne.